Müşteri Güveni Nasıl Kazanılır?
Satışın Püf Noktası: “Müşteri Güveni Nasıl Kazanılır?”
Her şeyin başı satış.
Her şey satış yapabilmeye, ürününü ihtiyaç noktalarına doğru
yönlendirebilmeye, müşterinin satın alma kararını kendi markamız lehine verdirebilmeye
dayanıyor.
Satış yapabilmek kurumsal sağlık ve kurumsal zindelik
açısından çok önemli.
Satış varsa hayat vardır.
Satış varsa siz varsınız. Şirketler ve markalar var. Bu
kritik açıdan bakıldığında satışlar ve satış ekipleri kurumun ciğerlerine oksijen
taşıyan markanın pazardaki en önemli dinamik gücü.
“Satışları artırmak”
her şirketin gündemi.
“Satışların düşmesi” şirketler için tehlike çanlarının
çalması demek. Satışlar düştüğünde direkt moraller de düşmektedir. Çünkü
ekonomik hayat ürün devir daimine bağlı. Ürünün alış-veriş trafiği hedeflenen
rakamların altında kaldığında pek çok denge de domino etkisiyle bozulmuş
olacaktır. Ürünün doğru olması, hizmetin doğru olması, yönetsel sistemin doğru
olması, kurum içi dengelerin doğru olması gibi onlarca parametrenin birbiriyle
uyum içinde işlemesi sistemine dayanan satış sistemi pazarlama etkinliklerine
birinci derecede bağlı dinamiklere de sahiptir.
O halde satış sisteminin kendine özgü ve çok yönlü
diyebileceğimiz dinamiklerine beraberce göz atalım. Satışları artırmada
“kanıtlanmış” bilgi, eylem, varsayım, somut kanıt, teknik, beceri, pozitif
alışkanlık… adı ne olursa olsun “işe yarayan” uygulamalara aşğağıdaki
satırlarda bir göz atmak faydalı olacaktır.
Satışları artırmayı
başarılı satışlar yapmayı kim istemez ki?
Alış-veriş.
İhtiyaç-satış mekanizmasını çalıştıran en önemli denklemdir.
Farklı şekillerdeki ,farklı doz ve düzeylerdeki hatta farklı
isimlerdeki ihtiyaçlar alış-veriş çarkını hızlandıran ya da yavaşlatan etkiler
oluşturur.
İhtiyaçlar, insan fiziğinde, ruhunda, düşüncelerinde ve
duygularında metafizik gerilim ve önemli bulduğum metafor bir kavramla “acı”
oluşturur. Oluşan acı zihnin sağlıklı çalışmasını önler. Çünkü ihtiyaçlar stres
ve baskı olarak “dürtüler” şeklinde kıvılcımlanmalarla… bir zaman sonra satın
alma davranışlarına dönüşür. Bu noktayı anlamak önemli..
Satın alma davranışı
çoğu zaman 2 ana sebeple oluşur.
Acı saikiyle…
Zihin acıyı oluşturan dürtüleri susturmak için neredeyse
otomatik olarak “satın alma moduna” girer.
Haz saikiyle…
Zihin hayalen öngördüğü ve duyumsadığı hazza ulaşmak için
bazen de haz duygusunun yakın markajında “satın alma moduna” ve/ veya
periferisine girer.
Acı veya haz:
“Müşterinin satın-alma davranışına zemin oluşturur.”
Buraya kadar tamam. Ancak soyutta yaptığımız bu çözümleme
reeli açıklamaya yine de yetmez. İnsan doğasının işleyişi sadece bu basit
mekanizma ile tabii ki açıklanamaz. Anca bu çözümleme alışverişte müşterilerin
verdiği satın alma kararlarının neden ve niçinini açıklamada çok büyük işlev
görür. Satış sürecinin deyim yerindeyse kaderini belirleyen başka hangi
unsurlar var bakalım.
İşte temel bir kural
daha:
Müşteriyle alışverişten önce güven alışverişi kurulur.
İnsanlar ancak güvendikleri kişilerden, güvendikleri
markalardan, kurumlardan ve mağazalardan, alışveriş yaparlar. Bu temel bilgi
üzerinden satışı yönetmek bu yönüyle çok önemlidir. Birisine güvendiğimizde
zihin, yoğun enerji harcama işi olan güven arayışı eylemini durdurur. Bundan
sonrasında da alışveriş, güven bağı üzerinde devam eder ve alışverişin
sürekliliği sağlanır.
Müşterinin güvenini kazandığınızda sadece satış kazanmış
olmazsınız, geleceğe doğru satışın müşterinin tüm satın alma süreç ve
kararlarında “bir numaralı” marka olmayı da kazanmış olursunuz.
Ürünü satmak için değil, ideal ve insani bir bağ üzerinden
müşteri güveninin kazanmak için çaba göstermek en etkili satış yöntemlerinden
biridir ve bu samimi davranışlar müşteriye güven verir.
Profesyonel görüntü giyim, görünüm, profesyonel izlenim
güven verir.
Profesyonel bilgi düzeyi ve profesyonel bilgi paylaşımları
güven verir.
Müşterinin bir sorununu tam zamanında ve tam da müşterinin
istediği gibi en ideal şekilde çözmeniz güven verir.
Müşterilerin karşısına net bir ürün bilgisiyle çıkmanız,
rakamlarla çıkmanız, görsel kanıtlarla çıkmanız, yaşanmış deneyim örnekleriyle
çıkmanız ve bu deneyimleri müşteriye “inanarak aktarmanız” müşteriye güven
verir.
İşinizle ilgili garantiler vermeniz, kullanım kitapçıkları
oluşturmanız, müşteriye ürün kullanım eğitimleri vermeniz müşteri üzerinde
güven etkisi oluşturur.
İşinize, ürünlerinize, ürün sunumunuza, kişisel bakımınıza
ve görünümünüze, marka tasarım detaylarına önem vermeniz yine müşteriye güven
verir.
Satış sürecinin her aşamasında detaylara dikkat etmeniz,
detayların gereğini incelikle yerine getirmeniz ve tüm detaylara samimiyetle
hakim olmanız güven verir.
Müşteri ile insani müşterekler üzerinden sürekli iletişim
güven verir.
İş dışı birlikte geçirilen kaliteli zaman, (yemek yemek,
ortak bir etkinliği paylaşmak) güven verir.
Kendinize önem ve giyiminize özen göstermeniz güven verir.
Müşterileriniz için ürettiğiniz ekstra değer ve faydalar
marka vaadiniz ve bu vaadin sonua kadar garantör olarak ardında durmanız ve
kurumsal iletişim tarzınızın kalitesi “güven verir.”
İşinizi sevmeniz ve bunu her fırsatta müşterilerinize
hissettirmeniz müşteride olumlu duygular uyandırır ve müşteriye güven verir.
Müşterilerinize sadece ürünle değil, onun gönlünü alacak
promasyonlar, aktivite ve çabalar da da müşteride olumlu duygular üretir ve
müşteriye güven verir.
Müşteri ürün için verdiği paranın tam karşılığını aldığını
ve “aldatılmadığını” düşünür. Oluşan dürüst imajınız müşteriye güven verir.
Müşteriler için düşünmek, her iletişimde müşteriyi merkeze
koyarak onun mutluluk ve memnuniyetini düşünmek ve onun için kampanyalar
üretmek, tatlı sürprizler düşünmek, mini teşviklerle müşterilere satış
önermeleri oluşturup sunmak iyi duygular oluşturarak müşteriye güven verir.
Ürün sattığınız müşterinize periyodik olarak yeni ürünler
üzerinden “iletişim tazelemesi yapmak” güven verir.
Müşteri ile ilişkileri soğutmadan, periyodik zaman
aralıklarıyla onları aramak, hal hatır sormak ilişkileri geliştirir ve
müşteride mükemmel düzeyde “güven bağı” oluşturur.
Güven bağı neden
önemli?
Güven bağı önemli çünkü; müşterilerinizle kurduğunuz güven
bağı üzerinden ilişkilerinizi sürdürür, ekonomik gelişiminize istikrar
kazandırır ve akabinde bu güven bağı üzerinden “yeni müşteriler” kazanırsınız.
Satış iletişiminizde her zaman güven kazandıran güven
kazanmada puan toplayan, satın alma kararlarında pozitif tercih oluşturan, her
zaman “olumlayan” kelimeler kullanmak da müşterinin pozitif duygularının size,
markanıza, mağazanıza ve mağazanıza yönelmesine neden olacaktır.
Bitirirken Warren Buffet’in güven konusunda ışık tutan şu
enfes tespiti ile son vermek isterim: “Satış mesleğinde itibar ve güven
kazanmak belki 20 yıl alır. Ancak dikkat edilmezse kaybetmek 1 dakika. Bu
gerçeği bilirseniz işleri her zaman daha değişik yaparsınız.”