İş Hayatında Başarı İçin : Amatör Ruh

Yazı başlığını önce "Satışta Başarı : Amatör Ruh" olarak yazacaktım. Ama düşününce konu sadece satış hayatını değil, tüm iş hayatını etkiliyor diyerek "İş Hayatında Başarı : Amatör Ruh" olarak değiştirdim. 

Hep bu şekilde yazılar görürüz; "başarının anahtarı, başarmak için bunları yapın, 10 maddede başarı, başarının sırrı,"  vb.. Bu yazıların hiç birisinde benim anlatacağım madde yok. Çok önemli ve gerçekten başarıyı getiren bir madde. Sadece başarıyı getirmekle de kalmayıp size iç huzurunuzu ve mutlu olmanızı da sağlıyor.

Bu yazımda hem başarının altın sırrını hem de huzurlu bir iş hayatını nasıl oluşturup sürekli hale getirebileceğinizden bahsedeceğim. Başarıyı farklı farklı tanımlayabiliriz. Ya da başarılı olabilmek için neler yapmamız gerektiğini biliriz. Çünkü çok klişeleşmiş şeylerdir bunlar. Benim de sürekli uyguladığım şeyler vardır. Başarılı olmak için çok çalışmalıyız, disiplinli ve düzenli olmalıyız, planlı olmalıyız. Bunların hepsine katılıyorum. Ancak bunların çok dışında benim uzun yıllar profesyonel iş hayatında edindiğim bir gözlem ve tecrübe var : "Amatör Ruh" amatör ruhla çalışmak.

Bunu biraz açayım. Bir çalışan işe başladığı günden itibaren dört evreden geçer. Bu evrelere kısaca I.-II.-III.-IV. evre diyelim.I.evrede çalışanın motivasyonu çok yüksektir. Bu evre çalışan motivasyonunun en yoğun yaşandığı evredir. Bunun farklı sebepleri vardır. Çalışan, deneme sürecinde olduğu için işi alabilmek için sıkı çalışır ve işi öğrenmeye isteklidir. En heyecanlı ve biraz da ürkektir. Çünkü yeni iş ortamına alışmaya çalışıyordur. Yine bu evrede yöneticisinin her söylediğini tereddütsüz yapar ve verilen işi sorgulamaz. Ekip arkadaşlarıyla en iyi geçindiği dönem yine bu dönemdir. Çünkü her çalışanı olduğu gibi görür. Daha sonra bu durum değişir.

II.-III.-IV. evrelerde motivasyon azalıp, iş bilgisi ve deneyim artar. Bu evrelere çok değinmeyeceğim. Önemli olan I. evrede çalışanın ne yaşadığı ve yaşattığıdır. 

I.evrede yukarıda bahsettiğim gibi çalışan heyecanlı, ürkek, istekli ve çok çalışkandır. Tek hedefi işi öğrenmek ve yöneticilerin gözüne girmek olduğu için bilinçli ya da bilinçsiz olarak tek bir şeye odaklanır : Başarıya. Aklında iki şey vardır. "Başarı ve Başarısızlık" Başarma isteği çalışanı işe çok yoğun motive eder. Aynı şekilde başarısızlık düşüncesi de motive eder. Korku da güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Çalışan bu evrede amatördür. Mesleğinde çok tecrübeli olsa da yeni iş yerinde iş yapış şekilleri, sistemler ve iş arkadaşları değişeceği için çalışan da yeni iş yerinde bir amatör gibi davranabilir. Eğer meslekte de yeniyse zaten amatördür. İşte bu ilk aylarda ki amatör ruh çalışanı dinç tutar. Emri sorgulamaz ve tam bir itaat içindedir. İşin hiç sorgulanmaması doğrudur demiyorum ama çok fazla sorgulanması da huzursuzluğu artırır. Bu yüzden işten çıkarılan arkadaşlarım olmuştu. Her şeyi sorgulayıp ekip uyumunu bozdukları düşüncesiyle.

Eğer başarılı olmak istiyorsanız ya da başarınızı artırmak istiyorsanız arada bir "içinizdeki çocuğa" sarılın. Her şeyi olduğu gibi görmeye çalışın, her şeyi çok fazla sorgulamayın (yöneticilerinizin de bunun için zaten uğraşıyor). Yıllardır yüzlerce çalışanı yakından gözlemledim. Başarılı arkadaşların ortak bir özelliği de çok uyumlu olmalarıydı. Örneğin, yönetici aylık satış hedeflerini verdiğinde bazı arkadaşlar hemen tepki verirdi. Bu arkadaşların beyinleri bu andan itibaren işe odaklanamadığı ve isyana odaklandığı için de bir türlü hedeflerine ulaşamazlardı. Ama uyumlu arkadaşlar itiraz etmedikleri için o andan itibaren beyinleri "bu satışı neler yaparak gerçekleştirebilirim?" sorusuyla meşgul olurdu. Sözün özü uyumlu olmak sizi başarıya götürür. Hem de iş arkadaşlarınız ve yöneticileriniz tarafından sevilmenizi sağlar. Yöneticileriniz tarafından sevilmek kariyeriniz de bir pencere açar. İş hayatınızı asla kısa vadeli görmeyin. Uzun vadeli düşünün.

Belli bir sürenin üzerinde çalışan ve özellikle aynı işi yapan kişilerde iş körlüğü oluşur. İş körlüğü yaşayan insanlar iş yapış şekilleri hatalı bile olsa, başarısızlıkla bile sonuçlansa yaptıklarını her zaman doğru bulur. Ne yöneticilerini, ne müşterilerini ne de iş arkadaşlarını dinlemezler. Böyle olunca da kendilerini asla geliştiremez değiştiremezler. Amatör ruhla çalışmak bu sıkıntıyı da giderir.

Demek istediğim iş hayatınız boyunca hep amatörce çalışın, profesyonel olmayın değil. Ama amatör ruhla çalışıp, bir profesyonel gibi davranın. Kime karşı profesyonelce davranacaksınız; ilk başta müşterilerinize, tedarikcilerinize, dış kaynak kullandığınız 3.kişilere, sonra da iş arkadaşlarınıza, yöneticilerinize. Amatör ruhla, amatör çalışan heyecanıyla çalışmanız sadece siz de kalacak. 

İşe ilk başladığınız zamanları ve ne kadar huzurlu, mutlu ve başarılı olduğunuzu hatırlayın. İşte bu küçük egzersizi arada bir yapın. Ne demek istediğimi çok daha anlayacaksınız.