Çağrı merkezi çalışanlarının karşılaşabileceği sağlık sorunları nelerdir?
Çağrı merkezi
çalışanlarının karşılaşabileceği sağlık sorunları nelerdir?
Çağrı merkezi çalışanları çeşitli sağlık sorunlarıyla
karşılaşmaktadırlar. Özellikle performansa dayalı ücret sistemi dolayısıyla
yapılan fazla mesailer ve çalışma süresinin uzunluğu çağrı merkezi
emekçilerinin sağlığını tehdit etmektedir.
Hep aynı pozisyonda kalma, sürekli çalan ve cevap verilmek
zorunda kalınan telefonlar, tekrarlayan hareketler, ekranlar, klavyeler, el
bileği ve parmak eklemlerinde aşırı yüklenmeler, stres, takdir edilmeme,
ortamın ısı, ışık, nem ve konfor yönünden uygunsuzluğu, büroda çalışanları
olumsuz etkiler ve pek çok soruna yol açar.
Çağrı Merkezi
Çalışanlarının Sıklıkla Karşılaştığı Sağlık Sorunları:
Çeşitli kas ve iskelet sistemi bozuklukları, dolaşım
sisteminde görülen bozukluklar (sistit, yüksek kolesterol düzeyi vs.), boğazda
yıpranma ve nodül oluşumu, ses tellerinin yıpranması, psikolojik rahatsızlıklar
vb.
2002 yılında Başbakanlık İstatistik Genel Müdürlüğü’nün büro
çalışanlarının rahatsızlıkları üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre;
işçilerin yoğun çalışma ortamında göstermeleri gereken performans ölçütünün
yüksek olması bazı endişe verici sonuçları da beraberinde getirmiştir. Buna
göre gözlemlenen bozukluklar şöyledir:
1. Mevcut çalışma ortamının fiziksel aktivitasyonsuzluğunun
kişi üzerinde sebep olduğu fiziksel rahatsızlıklara,
2. Özellikle banka ve finans kurumlarında görevli
çalışanların yüksek tempo ve konuşma, yaratıcılık potansiyellerinin gereğinden
fazla kullanılmasından kaynaklanan zihinsel gerileme veya hızlı karar verememe,
3. Sosyal hayatlarında durağanlık,
4. Bazı kişilik bozuklukları, ortamlara entegre olamama,
5. Psikolojilerinde negatif ilerleme veya boş bakma,
6. Toplu taşıma araçlarında ve kamuya açık yerlerde topluluktan
farklı ve dikkat çekici boyutta yavaşlık,
7. Anti depresif sorumluluk telaşı,
8. Normal süreci aşan hızda saç beyazlaması ve sırt çökmesi
(kamburluk),
9. İş dışında bulundukları tüm ortamlarda çalan her telefona
(cep telefonu dahil) şizofrenik tepkiler verme,
10. Üç yılı aşanlarda tifo ve dizanteri başlangıcı,
11. Evli olanlarda eşlerini ve çocuklarını unutma, tanımama,
12. Sarı renge karşı depresif tepki (T.C. Sağlık Bakanlığı,
Göz Bozk. Labr.),
13. Özellikle yerel ağda, duydukları, okudukları ve gördüklerine
yavaş anlamadan kaynaklanan sebeplerden dolayı hemen inanma veya tereddüt
halinin yavaşlaması.
İş sağlığı konusunda
işverenin ve işçilerin yükümlülükleri nelerdir?
İş kanununun 77. maddesine göre; işverenler işyerlerinde iş
sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve
gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda
alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.
İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği
önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları
mesleki riskler, alınması gereken tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları
konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek
zorundadırlar.
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinden Nasıl Yararlanılır?
İş kanununun ilgili maddeleri uyarınca işverenler; işyeri
sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla ve bir veya birden fazla işyeri hekimi
ile gerektiğinde diğer sağlık personelini görevlendirmekle yükümlüdürler.
Çalışanlar iş kanununun 83. maddesine dayanarak işçinin
sağlığını bozacak herhangi bir durumu iş sağlığı ve güvenliği kuruluna
iletebilirler.
İş yeri sağlık kurulu aynı gün içerisinde toplanarak talep
eden işçiye yazılı cevap vermek zorundadır. Kurulun işçinin talebi yönünde karar
vermesi halinde işçi, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar
çalışmaktan kaçınabilir. Bu süre boyunca ücreti ve diğer hakları saklı
kalacaktır.
- En sık karşılaşılan
sağlık sorunları neler?
Sürekli konuşmakla ilgili olarak nodül, tuvaletini tutmaktan
ötürü sistit, aynı pozisyonda oturmaktan bel ve omurilik sorunları, aşağılama,
hakaret, rutin olarak aynı cümleleri kurmak, satış baskısı, izlenme-dinlenme
kaygısı sonucu depresyon.
Çağrı Merkezlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Raporu ve
Çözüm Önerilerimiz
Bu rapor Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği tarafından, çağrı
merkezlerindeki çalışma koşullarının işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından
değerlendirilmesi amacıyla yazılmıştır.
Çağrı Merkezi Sektörünün Genel Görünümü
Dünyada toplam 11,5 milyon insanın çağrı merkezlerinde
çalıştığı, Türkiye’de bu sayının 30 binlere ulaştığı bilinmektedir. Türkiye’de
çağrı merkezi sektörünün önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceği
öngörülmektedir.
Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği, Türkiye’de çağrı merkezi
sektörü hakkında değinilmesi gereken hususları şu şekilde tanımlamaktadır:
Çağrı merkezlerinde yaklaşık 30.000 çalışan mevcuttur.
Çalışanların yaş ortalaması 26-28’dir. Türkiye’de toplam çalışanların %23’ü
kadın işçi iken, çağrı merkezlerinde çalışanların %70’i kadındır. Çağrı merkezi
sayısı ise geçen senelere göre hızla artmaktadır.
Çağrı merkezlerindeki işçi sirkülasyonunun çok yüksek olduğu
bilinen bir olgudur. Sitemizde yaptığımız anket sonuçları da bu bilgiyi
doğrulamaktadır. Çağrı merkezlerinde çalışmanın geçici bir iş olarak görülmesi
ve çalışma koşullarının iyileştirilmemesi bu sirkülasyonun artışında en önemli
etmenlerdendir.
Çağrı merkezlerinde dış kaynak kullanımının hızla arttığı
görülmektedir. Çağrı merkezlerinin Anadolu’da yaygınlık göstermeye başlaması
dikkat çekicidir.
Çağrı Merkezlerinde Gözlenen Başlıca Sorunlar ve Çözüm
Önerileri
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Bağlamında Çağrı Merkezleri
Meslek Hastalıkları Hastanesi çağrı merkezleri
çalışanlarından çok sayıda başvuru almaktadır. Buna karşın çağrı merkezlerinde
sağlıklı bir giriş muayenesi yapılmadığı için işçilerin çağrı merkezlerindeki
çalışma koşullarından kaynaklanan mesleki yıpranmaları ölçülememektedir. Çağrı
merkezlerinde giriş muayenelerinin çok daha kapsamlı bir şekilde yapılması bu
durumun önüne geçecektir.
Çağrı merkezi çalışanları, seslerini yoğun olarak
kullanmakta ve mesleki yıpranmanın önemli bir bölümü de bu esnada
gerçekleşmektedir. Önerimiz: çalışanlara “diyafram eğitimleri” ve diğer ses
koruma eğitimlerinin verilmesi ve çalışanların seslerini dinlendirebilmeleri
için gereken olanakların işveren tarafından sağlanmasıdır. Bu önerinin gerçek
anlamda yaşama geçirilebilmesi için İş Kanunu ve diğer ilgili mevzuatta
öngörülen yaptırım ve denetim usullerin daha etkin hale getirilmesi
gerekmektedir.
Çağrı merkezi çalışanları hem kulaklıktan gelen sese hem de
ortam gürültüsüne maruz kalmaktadır. Dolayısıyla, sadece ortam gürültüsü baz
alınarak yapılan ölçümler gerçeği yansıtmayacaktır. Yapılacak ses ölçümlerinde
bu husus dikkate alınmalıdır.
Kulaklık aparatı, mesai saatleri boyunca çağrı merkezi
çalışanlarının kulaklarında bulunmaktadır. Bu yüzden kulaklık aparatlarının
ergonomisinin en iyi şekilde tasarlanmış olması gerekmektedir. Bu konuda
standartlar belirlenmeli ve standartlara uymayan işletmelere yaptırım
uygulanmalıdır.
Çağrı merkezi çalışanları monitörle çalışmaktan kaynaklanan
görme sorunları yaşamaktadır. Bu sorunların önüne geçmek için işyerinde
sağlıklı bir aydınlatma ortamı sağlanmalı ve çalışanların gözlerini
dinlendirebilmeleri için molalar arttırılmalıdır. Bununla beraber monitor
standartlarının niteliğinin iyileştirilmesi ve nitelikli monitörlerin
kullanılıp kullanılmadığının denetimi önem taşımaktadır.
Çağrı merkezi çalışanlarının bilgisayar başında geçirdiği
zaman bilgisayar programları aracılığı ile sınırlandırılabilir ve böylelikle
çalışanların tekrarlayan hareketlerden kaynaklı zarar görmeleri engellenebilir.
Birçok çağrı merkezinde sağlıklı bir iklimlendirme
yapılmamaktadır. Isıtma ve soğutma cihazlarının yakınlarında bulunanlar ile
cihazlara uzak kalanlar farklı iklimlerde çalışmak durumunda kalmaktadır. Ek
olarak çağrı merkezleri yeterince havalandırılmamaktadır. Özellikle çok işçinin
çalıştığı vardiyalarda çalışanlar temiz havadan yoksun kalmaktadır. Etkin bir kamu
denetimi ile işletmelerin bu konuda gerekli yatırımları yapmaları
sağlanmalıdır.
Çağrı merkezlerinin temizliğinin ihmal edildiği
gözlenmektedir. Bu durum çalışanlar arasında başta alerjik rahatsızlıklar olmak
üzere bir dizi sağlık sorununa yol açabilmektedir. Çağrı merkezlerinin
temizliği hiçbir şekilde ihmal edilmemeli, bu konuda çalışma ortamı ve denetim
standartları geliştirilmelidir.
Birçok çağrı merkezinde yeteri kadar tuvalet
bulunmamaktadır. Yine pek çok durumda, çalışanlara tuvalet ihtiyaçlarını giderebilmeleri
için yetersiz bir zaman tanınmaktadır. Bu durum özellikle kadın çalışanlarda
sistit vb sağlık problemlerinin görülmesine neden olmaktadır. Mola süreleri ve
tuvaletler, çalışanların en doğal ihtiyaçlarını insana yaraşır şekilde
giderebilecekleri şekilde yeniden düzenlenmelidir.
Yapısı gereği bulaşıcı hastalıkların yayılmasına elverişli
bir ortam olan çağrı merkezlerinde, yöneticilerin, hasta işçilere işe gelmeleri
yönünde baskı oluşturmaları bulaşıcı hastalıkların yayılmasına davetiye
çıkarmaktadır. Hastalıkların yayılmasına davetiye çıkartan bir başka uygulama
ise işyeri hekimi tarafından verilen rapor haricindeki raporların kabul
edilmemesi uygulamasıdır. Çalışanın devlet hastanesinden aldığı raporu aynı gün
içinde işyeri hekimine onaylatma gibi bir zorunluluğu olmadığı halde birçok
işletme yasaya aykırı şekilde çalışanlarına bu prosedürü dayatmaktadır. Bu tip
hukuksuz uygulamalara karşı caydırıcı idari ve cezai yaptırımlar
uygulanmalıdır.
Çağrı merkezleri (çağrı merkezlerinde kullanılan ses izolasyon
malzemelerinin yapısı gereği) yangın konusunda ciddi riskler barındırmaktadır.
Buna karşın, çağrı merkezlerinde yangına karşı önlemlerin yetersiz olduğu
gözlenmektedir. Bu kapsamda çağrı merkezlerinde yangına karşı önlemler
arttırılmalı, yangın tatbikatlarının düzenli olarak yapılması sağlanmalıdır.
Çağrı Merkezlerindeki Yoğun ve Yıpratıcı Çalışma Düzeninin
İşçiler Üzerindeki Yıpratıcı Etkilerine Dair
Müşteriler, çalışanlara hakaret ettiğinde, firmalar
çalışanlarını yalnız bırakmaktadır. Oysaki yasalarımıza göre firmalar
bünyesinde çalıştırdığı insanların onur ve haysiyetini korumakla yükümlüdür.
İşletmelerin bu konudaki sorumluluklarının farkına varması ve gereğini yapması
sağlanmalıdır.
Performans değerlendirme uygulamaları çalışanların üzerinde
psikolojik bir baskı aracına dönüşmüş durumdadır. Bu tarz uygulamalara karşı
çıkanlar bezdiriye (mobbinge) maruz kalmaktadır. İşverenlerin bu tipte hukuksuz
uygulamaları kamu denetimlerinin sıklaşması ile frenlenebilir. Bu nedenle çağrı
merkezlerinde kamu denetimleri arttırılmalıdır.
Çağrı merkezi çalışanları, elektronik gözetleme teknikleri
kullanılarak denetlenmekte ve bunun sonucu olarak da çalışanlar psikolojik
baskıya maruz kalmaktadır. “İşverenin yönetme hakkı”nın bu şekilde baskıcı bir
sistem kurmak üzere yorumlanması kabul edilemez.
Sonuçlar
Kadın işçilerin çoğunlukta, sirkülasyonun yüksek, müşteri
ile birebir iletişimin yoğun olduğu, fiziksel ve zihinsel eforun yüksek düzeyde
kullanıldığı çağrı merkezlerinde çeşitli sorunlar gözlenmektedir.
İşçiler fiziksel olarak yıpranmakta, bu yıpranma ise
ölçülmemektedir. Mesleki yıpranmanın boyutlarının anlaşılması amacıyla işe
giriş muayenesinin kapsamlı bir şekilde yapılması gerekmektedir.
İşyerlerinde yıpranmayı azaltıcı, ergonomik iş koşulları
oluşturulmalıdır. İş koşullarının ergonomik olması havalandırma, ısıtma,
tuvalet, gürültü düzeyi, aydınlatma ve çalışma aparatlarının (monitör,
kulaklık, sandalye, masa vb) niteliklerini içeren fiziksel ortamın
iyileştirilmesi ile mümkündür.
Yangına karşı etkin önlemler alınmalı ve işletmeler
“yangınla mücadele bağlamında” ilgili kamu kuruluşlarınca düzenli olarak
denetlenmelidir.
Mola sürelerinin işçilerin beden ve ruh sağlığını yitirmeden
çalışacağı şekilde düzenlenmesi, sağlık raporlarının değerlendirilmesinde
hukuka aykırı uygulamaların engellenmesi, psikolojik tahribata yol açan müşteri
hakareti, işyerinde gözetleme mekanizmaları ve performans değerlendirme
uygulamaları konusunda işverenin sorumlu davranması gerekmektedir. Bütün
bunların sağlanabilmesi için aktif bir kamu denetimine ihtiyaç vardır.
Çalışanların mesleki yıpranmaya ve hak gasplarına karşı
donatılması gerekmektedir, dolayısıyla çalışanlara yönelik hem mesleki hem de
hukuki eğitimler verilmelidir.
Hiç yorum yok