Hemen Oku

Günümüz Müşterilerinin Özellikleri

GÜNÜMÜZ MÜŞTERİLERİNİN ÖZELLİKLERİ

 Günümüz müşterilerinin istekleri her geçen gün daha da farklılaşmakta ve
müşteriler artık kendilerine en çok değeri sunan işletmeleri tercih etmektedir.
İşletmeler uyguladıkları yeni yöntemler sayesinde, müşterileriyle olan ilişkilerini
farklı bir boyuta taşımaktadırlar. Müşterisini tanıyan onun isteklerini ve zevklerini
bilen işletmeler rekabet avantajı sağlarlar. Bugün artık işletmelerin ne kadar sayıda
yeni müşteri kazandırdıklarından ziyade müşteriyi elde tutabilme başarıları öne
çıkmaktadır. Dolayısıyla değişen müşteri profiline ayak uyduramayan işletmeler yok
olmaya mahkûmdur.

 Çağdaş pazarlama anlayışı kabul edilene kadar olan geleneksel pazarlama
anlayışlarında (üretim/ürün ve satış anlayışlarında) müşteri hep göz ardı edilmiş ve
ikinci planda tutulmuştur. Genellikle bu anlayışlarda hareket noktası ürün ve hizmetler
ile sınırlı kalmış müşteriler adeta ürün veya hizmetleri satın almaya hazır, hiçbir
beklentileri ve kendilerine has ihtiyaçları olmayan alıcı kitleler olarak görülmüştür.
Üretim/ürün anlayışlarında işletmeler, üretim tekniklerini geliştirmeye, üretimi daha
fazla arttırmaya önem vermiş ve kitlesel üretime giderek, tüm ilgilerini yalnızca ürün
miktarı ve ürünün kendisi üzerinde toplamışlardır. Satış anlayışında ise, daha çok satış
geliştirme yöntem ve araçları ile tüketicilerin ilgisini işletmeye doğru çekmek ve onları
satın almaya ikna etmek yolu ile satış hacimlerini arttırıp, kâr sağlamaya
yönelmişlerdir (Tek, 1999: 7-10). 

Çağdaş pazarlama anlayışında ise, (tüketiciye
yönelik ve sosyal pazarlama anlayışlarının hâkim olması ile) artık tüketicilerin aslında
düşünüldüğü gibi sadece satın almaya hazır kitleler ve üretilen her ürün ve hizmeti
satın alan gönüllüler olmadıkları, tüketicilerin de kendilerine özgü bireysel ihtiyaç ve
beklentilere sahip oldukları ve işletmelerin ancak bu ihtiyaçları ve beklentileri
karşılayarak, onları memnun ederek amaçlarına ulaşmalarının mümkün olduğu,
müşterinin işletme çalışan ve yöneticilerinden de üstün olduğu bir anlayış işletmelerde
hâkim olmuştur (Demir ve diğerleri, 2000: 25).
 Günümüzde ürün ve hizmet çeşitliliği, önceki dönemlerle karşılaştırılamayacak
derecede artmıştır. Müşteriler, maruz kaldıkları bu ürün ve hizmet çeşitliliği
karşısında, iletişim ve bilgi çağının sağladığı olanaklar sayesinde, daha kolay 
kıyaslama yapabilmekte, daha bilgili, daha bilinçli ve daha seçici davranmakta, çok
zor beğenmekte ve kolay tatmin olmamaktadır (Coşkun, 2007: 12).

 Kotler, müşterilerin yeni eğilimlerini aşağıdaki gibi belirtmektedir;
• Müşterinin bilgi düzeyinin artması, bilinçlenmesi ve daha seçici hale gelmesi;
• Müşterilerin ürün ve özellikle de hizmet beklentilerinin yükselmesi;
• İnsanların üzerinde zaman baskısının artması ve artık alışveriş yapmaya daha
kısıtlı zamanlarının olması,
• Elektronik ortamdan yapılan alışverişin gittikçe yaygın hale gelmesi,
• Ürün ve markaya bağımlılığın giderek azalması,
• Pazar bölümlenmesinin artması, pazarların gittikçe daha küçük gruplara
ayrılması,
• Global alışveriş olanaklarının doğması ve yayılması (Kotler,2000: 26).
 Artık müşteriler geleneksel pazarlama anlayışlarının tam aksine işletmelerle
olan ilişkilerinde, kendisine kitle olarak ya da sayı olarak değil, birey olarak, fert olarak
yaklaşılmasını arzu etmektedir. Yeniçağın müşteri tipi, artık daha fazla özel ilgi ve
hizmet beklemekte, duygu ve düşüncelerinin anlaşılmasını arzulamakta, kendisi ile
bire-bir ilişkinin oluşturulmasını, hatta kişiye özel ürün veya hizmetleri işletmeden
beklemektedir (Taşkın, 2000: 274).

 İşletmeler için bundan sonra önemli olan ne kadar çok sayıda yeni müşteri
kazandıklarından ziyade, kazandıkları bu müşterilerden ne kadarını işletmeleri ile
uzun vadeli bir ilişki içerisinde tutabildikleri olacaktır. İçinde bulunduğumuz yüzyıl
ve gelecek yüzyıllar müşteri çağıdır. Müşteri çağında müşterilere sadece bir işlemmiş
gibi davranan değil, ilişki yönlü yaklaşan, müşterilerine tek seferlik değil yaşam boyu
değerleri ile bakabilen, müşterilerinin yeni ve değişken niteliklerini ve tüm
özelliklerini anlayan, satın alma alışkanlık ve davranışlarını ve bunları etkileyen
etkenleri tam anlamıyla tanıyan ve bunlara yönelik stratejiler geliştirerek,
müşterilerinin iç dünyasına girebilen, onların içten, duygusal bağlılıklarını
kazanabilen işletmeler bu yeni ortamda rekabet güçlerini koruyarak varlıklarını ve
karlılıklarını sürdürebileceklerdir.

Hazırlayan:Cemal Gümüş

Hiç yorum yok